Martí Saballs Pons’tan Opec’in etkisi ama daha az

6 Ekim 1973, Yahudi bayramı Yom Kippur’un kutlandığı gün. Mısır ve Suriye İsrail’e sürpriz saldırı başlattı. Akdeniz Levant’ı zaten çağımızın en büyük çatışma noktalarından biriydi. Birkaç hafta içinde petrolün varil fiyatı dört katına çıkarak varil başına on iki avroya ulaştı.. O dönemde ham petrolün üretimini ve pazarlamasını kontrol eden kartel olan OPEC ülkeleri, İsrail’i desteklemeleri nedeniyle diğer ülkelerle birlikte ABD’ye de ambargo uygulayacağını duyurdu.

Bu durum, Amerika Başkanı Richard Nixon’un yeni bir enerji stratejisi açıklamasında belirleyici oldu: potansiyel yatakları araştırın ve daha fazla verimlilik arayışına odaklanın. Beş yıl sonra ikinci petrol krizi geldi. İran’da varil fiyatını ikiye katlayarak 30 dolara çıkaran ayetullahların devrimi. Batı, on yıldan kısa bir süre içinde enflasyon üzerinde yarattığı doğrudan etkilerle birlikte ikinci petrol ‘şokunu’ yaşıyordu.

Bu hafta, Hamas’ın İsrail’e terörist saldırısı gerçekleştirilip bu ülkenin tepkisi üzerine, varil fiyatının gelişimiyle ilgili alarmlar yeniden çalmaya başladı.. Bu, birkaç yıl süren dalgalanmalardan sonra son aylarda 80 dolar civarında istikrar kazandı. Pandemi sırasında Mayıs 2020’de negatife gitti. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi fiyatın yeniden artmasına neden oldu. Bugün bile piyasayı en fazla etkileyen, arz musluğunu açan veya kapatan, Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin başını çektiği OPEC’in kararları oluyor.

Alakalı haberler

Opec etkilese de artık yetmişli yıllardaki gibi belirleyici değil. Bir varilin 300 doları aştığını düşünmek kimsenin aklına gelmez. Ne de 200. IMF, Marakeş’te (Fas) yapılan son yıllık toplantısında Orta Doğu’daki yeni krizin ülkeyi etkileyebileceği konusunda uyardı. Petrol fiyatının 100 dolara ulaşması, küresel ekonomik toparlanmayı ve enflasyonun kontrol altına alınmasını etkiliyor. Zaten bir haftada %5 arttı. Bu rakam hâlâ 2008 baharında ulaştığı 130 doların çok altında, ki bu hâlâ tarihi bir rekor.

Günümüzün petrole olan bağımlılığı, geçen yüzyılın yetmişli yıllarına kıyasla kökten değişti.. Artık mesele yalnızca ABD’nin bugün Suudi Arabistan ve Rusya’nın önünde lider ham petrol üreticisi olması meselesi değil. Rüzgar enerjisinin ilk pilot testi, 1981 yılında NASA ve ABD Enerji Bakanlığı’nın katıldığı New Hampshire eyaletindeki bir parkta hafızalarda kaldı. 1984 yılında, Kaliforniya’da, uzun yıllar süren araştırmalardan sonra, gezegendeki ilk endüstriyel fotovoltaik parklar. Alternatif enerji kaynakları büyümeye devam eden ve petrolün pek çok endüstride hâlâ geçerli ve gerekli olmasına rağmen artık dünya ekonomilerinin gidişatını belirleyemediği bir pazarı doğrudan etkileyen bir gerçeklik haline geldi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir